top of page

YENİ ARKADAŞIM

 

Sevgili günlük,

Bu gün sabah erken kalkınca gördüğüme inanamadım. Yastığımda kocaman bir tırtıl durmuyor mu. Önce bir irkildim, sonra tırtılın ürkebileceğini düşünerek, hiç kıpırdamadım.

Tırtıl boğumlarını hareket ettirerek, kıvrıla kıvrıla yüzüme doğru süründü. Kalksam mı ,kalkmasam mı diye kararsızlık çekerken,

-Sakın korkma benden .Dedi tırtıl. Sana zarar vermeyeceğim. Diye devam etti sözlerine.

Ben yerimde donmuş kalmıştım. Bu tırtılın dediklerine inansam mı, inanmasam mı diye karar veremedim yine. Ama tırtıl konuşmaya devam etti.

-Şu bahçedeki ağacı görüyor musun. Dedi

-hı hı .Dedim yavaşça.

İşte o ağacın yapraklarını yiyerek karnımı doyurmaya çalışıyordum. Sonra bir rüzgar esti. Dala tutunamayınca da ,beni pencereden senin yastığına fırlattı.

-Peki şimdi ne yapacaksın ? Dedim fısıldayarak.

-Beni pencereden ağacın yapraklarına bırakabilirsen, ben de yaprakları yiyip karnımı doyurmaya devam edeceğim. Dedi.

-Peki sonra ne olacak? Dedim.

-Sonra ,kozamı öreceğim. Kozada bir süre geçirdikten sonra, kelebek olarak dışarı çıkacağım.

-Kozan ne olacak peki ? Diye fısıldadım tekrar.

-Kozamı iplik yapacak insanlar. O iplikten renk renk kumaş örecekler. Sonra o kumaşı elbise yapacaklar. O elbiseyi de güzel günlerde giyecekler. Dedi.

-Peki sana ne olacak? dedim.

-Ben fazla yaşayamam. Zaten görevimi tamamlayıp gideceğim.

Kalktım. Tırtılı yavaşça avucumun içine aldım. Pencereye yaklaşarak, pencereye kadar dallarını uzatan ağacın yapraklarının birine tırtılı bıraktım.

Yavaşça teşekkür ederek, bıraktığım  yaprağı kemirmeye koyuldu.

Bir süre seyrettikten sonra, tırtıl gözden kayboldu.

Dışarda güneşin ilk ışıkları yapraklar arasından sızıp tekrar kayboluyordu.

Sabah serinliği uykumu kaçırmıştı. Çok güzel bir esinti vardı. Ağaçların yaprakları adeta bir melodi çalıyormuş gibi sesler çıkarıyordu.

O sırada annemin sesini duydum.

-Ne yapıyorsun Nisan'cığım. Deminden beri sana sesleniyorum. Neden cevap vermiyorsun. Dedi.Hem ne yapıyorsun cam kenarında.

-Bir arkadaşıma veda ediyordum. Dedim yavaşça. Umarım bir daha gelir.

-Kimmiş o arkadaşın bakalım?

-Tanımazsın anne. Yeni bir arkadaşım.

Sonra pencereyi kapatıp, beni yatağıma yatırdı annem.

-Hadi biraz daha uyu. Kahvaltı hazır olunca seni çağırırım. Sonra beraber parka gideriz. Hem belki yeni arkadaşını da görürsün. Dedi annem, hafifçe yanağımı okşayıp gülümseyerek.

Yeniden yastığa kafamı koyup gözlerimi kapattım. Dışardan tırtılın yaprakları kemirirkenki sesi duyabiliyordum.

-kıtır-kıtır-kıtır-kıtrır.

bottom of page