CEMRELER DÜŞTÜ
Dün akşam, büyükbabam, babaannem ve Sevim halam bize geldiler.
Yemekten sonra annem kahveleri yaptı.
Ben de derslerimi tekrar ederken, annem büyükbabama sordu.
-Cemre düştü mü baba?
-İkisi düştü, biri kaldı ,dedi büyükbabam.
Şaşırmıştım.
-Suna teyezenin kızı Cemre mi düşmüş anne? Diye sordum.
Hayır kızım. Bu cemre başka Cemre dedi gülerek.
Anlamamıştım.
-Dur ben anlatayım Seniha’cığım dedi büyükbabam.
-Dinliyorum… dedim büyükbabamın yanına ilişerek.
-Bak dedi büyükbabam. Cemre demek, Sıcaklık demektir. Kış bitince, önce havalar ısınır, sonra doğadaki, yeraltındaki sular ısınır, daha sonra da toprak ısınır. Biz buna “ cemre düşmesi “ deriz . Bunlar olduktan sonra, anlarız ki , artık ilkbahar gelecek, doğa canlanacak, yeraltında kış uykusuna yatan canlılar, yavaş yavaş yeryüzüne çıkacaklardır. Okulda öğretmediler mi size dedi gülümseyerek.
-Anladım. Cemreler düşünce karneler de yaklaşıyor . Tatile hazırlık yapabilirim ardık dedim sevinçle. Hem yarın arkadaşlarıma da anlatacağım dedim.
-Acele etme dedi büyükbabam gülerek…Daha bütün cemreler düşmedi. Hem unutma. Ne demiş atalarımız?
-Ne demişler dedim merakla…
-“Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır”. Dedi yanağımı okşayarak.
-Bunu da anlamadım, dedim.
Herkes gülüştü.
-Onu da başka bir gün anlatsın büyükbaban. Bırak ta kahvesini içsin adamcağız, dedi babam.
Ama ben bu atasözünü kendim araştırıp buldum.
Bence siz de araştırıp bulun arkadaşlar. Çok eğlenceli…