top of page

EN AĞIR ÖZÜR…

Çocuklar, anneler, babalar, öğretmenler , kiminin ellerinde kutu, kiminin poşetler, paketlerle okul bahçesine doluştular. Sonra yavaş yavaş bahçe boşaldı, sınıflara girildi. .

Anneler, babalar daha çok kim ne  getirmiş acaba dedikodusuna malzeme biriktirmekle beraber , kendi aldığı hediyeyi çocuk  çaldırmasın,  veya kaybetmesin  düşüncesiyle, sınıfa kadar kendi eliyle getirip, öyle gitmeyi uygun görmüşlerdi.

Zil çaldı. Çocuklar sınıflara doluşmaya başladılar.

Anneler, babalar, sınıflardan, koridorlardan, bahçeden çekildiler.

Öğretmen ziliyle beraber, öğretmenler de hiç bitmeyecek olan sohbetlerini keserek, sınıflara doğru yürüdüler.

 Öğretmen Sınıfa girdiğinde, çocuklar ellerindekilerle beraber, önce öğretmenlerine  doğru bir hamlede bulundular.

Masasına geçmesiyle beraber,  onlar da masaya kümelendiler.

Öğretmen, yerlerine oturup, sırayla gelmelerini istedi. Hediyelerinizi masama bırakıp oturun dedi.

Sırayla gelip, göstere göstere bıraktılar hediyeleri.

Hediye bırakma faslı bitince  hep beraber

-açın.açın diye tempo tuttular.

2010 öncesi ve bedelsiz askerlik yapanlar  için bir şeyler çağrışım yapmıştır.

(çağrışım yapmayanar iletişime geçebilir)

Çocuklar sonra açarım dedi öğretmen .Şimdi dersimize başlayalım .

-Açın -açın tezahüratı yine başladı.

Peki dedi öğretmen, ve sırayla açtı kutuları, poşetleri..

Her kes bir an önce hediyesinin açılmasını, ve öğretmenin gözüne  girmeyi bekliyordu. 

Hediye paketleri, poşetler, kutular açıldıkça, alkışlar yükseliyordu.

Mendil…

kalem…

mendil…

biblo

karanfil.

Kalem…

kravat…

kupa…

mendil…

çiçek…

Ama en çok alkışı kol saati aldı.  

Sonra yine mendil,

kalem,

kravat,

kalem,

kalem,

mendil…

Her bir paket açıldığında "ooooo" sesleri ve sonrasında alkış.

Boş paket ve ambalaj kağıtlarını toplayıp çöpe attı öğretmen.

Hediyeleri büyükçe bir poşete koydu.

Çocuklara teşekkür edip oturmalarını istedi.

Derse başlandı.  

Çocuklar bir yandan ders işlerlerken, bir yandan da  öğretmenlerine verdikleri hediyeleri konuşuyorlardı.

O sırada çocuklardan biri;

- “öğretmenim Ali uyuyor” dedi.

 Ali’nin sırasına doğru baktı öğretmen, başını kollarının arasına alarak masaya kapaklanmıştı Ali.

Ali’nin  uyumadığı biliyordu .

 “Bırakın uyusun “dedi. Uykusu vardır arkadaşının .

Ders boyunca Ali uyudu.

Saat hediye eden çocuk sa,  her fırsatta “öğretmenim ben sana saat  getirdim “deyip durdu…

 

( Adamın biri bir gün mahalleden geçerken sağanak yağmura tutulmuş. O sırada mahalle kahvehanesinde oturan komşusu  ıslanmasın diye şemsiyesini vermiş. Gel zaman git zaman , nerde adamı görse" hani o gün şemsiye vermeseydim, fena ıslanacaktın" der dururmuş. Bu durum bayağı devam etmiş. Bir gün yine kahvehanede  otururlarken, komşusu yine açmış lafı. "O gün şemsiyeyi vermeseydim, sucuk gibi ıslanırdın " demiş. Bizimki yavaşça kalkmış. Oradakilerin şaşkın bakışları arasında , ortadaki  su dolu fıskiye havuzuna girip uzanmış. Sonra elbiselerinden sular aka aka şemsiye sahibinin yanına gelerek, "bak sucuk gibi oldum. Ne o gün yağmur yağdı, ne de sen bana şemsiye verdin" diyerek, yine şaşkın bakışlar arasından yürüyüp gitmiş.)

Derken teneffüs zili çaldı, çocuklar bağrışarak dışarı koşuştular. Bir tek Ali uykusunu bölmedi.

 Ali’nin yanına gidip, saçlarını okşadı öğretmen. 

-Uyuyor musun?  diye sordu. Ali sadece omuz silkti

-Bana bakar mısın.. dedi öğretmen.

Ali kafasını kaldırmadı.

Çenesinden hafifçe tutup, başını kaldırmasını istedi.

Ali istemeye istemeye başını kaldırdı. Yaşlı gözlerle baktı öğretmenine.

-Özür dilerim öğretmenim, dedi.

-Neden özür diliyorsun ki ? diye sordu .

-Size hediye alamadım öğretmenim…

 Bu cevap yüreğini acıttı öğretmenin.. Kramplar  girdi yüreğine. Bir duvar gelip oturdu sanki göğsüne öğretmenin.

-Ben özür dilerim çocuğum dedi yavaşça… Ben özür dilerim…

 

Sonraki Kasım ayında, velilere bir mesaj ulaştı.

Değerli velilerime ricamdır…

Malumunuz olduğu üzere 24 kasım öğretmenler günü yaklaşmakta.

 Ve siz değerli velilerimiz hediyeler düşünmektesiniz  adet olduğu üzere.

Bana göndereceğiniz hediye listesini aşağıya çıkarıyorum.

 

Çocuğunuzla  beraber …

 *BİR TUTAM SAYGI, 

*OLABİLDİĞİNCE SEVGİ. 

*TAŞIYABİLECEĞİ KADAR ÇALIŞMAK,

 *AİLEDEN  ALACAĞI MANEVİ  VE MİLLİ KÜLTÜR,

*GELENEK ve GÖRENEK…

    Teşekkürler...

bottom of page