top of page

dediklerim...

seni sen yapan,değerlerindir.

Ne seceren ,ne de libasın...

Basit zekalar günlük düşünür,dehalar yüzyıllık...

Yüreklere dokunduğun sürece varsın...

Sen istemedikçe ,kimse seni yönetemez...

Herkes kendi yazar savaşını,ve kendi oynar başrolünü.

Kendi elindedir kazanmak veya kaybetmek...

Herkesin bir dünyası var kimse bilemez.

Yaşanacaksa o yazı,kimse silemez...

İyi niyetle verdiğin bazı sözler,

kötü niyetlilerce kötüye kullanılabilir.

Her koca çınarın,

vardır bir kırık dalı...

Kızın kaderi anneye benzemez,

kız ,kaderini anneye benzetir...

İnsanlarla konuşmanızı kısa tutun.

Artık kimsenin kimseye tahammülü yok.

İlle de konuşacaksanız ,hayvanlarla konuşun.

Onlarda sabır çok

Hiç kimse ,kafandakini ve cebindekini bilmesin.

Gün gelir aleyhine kullanılabilir...

Her dilde, acının adı acıdır.

Ama benim dilimde,her acının adı farklıdır.

En çok ta ,senin sancın acıdır...

İnsan vücudundaki her organın protezi yapılabilir.

Ama insan onurununki ,asla...

Başkasının kurallarına göre yaşarsan,

kazanan hep onlar olur...

Hiç kimseden,hiçbir şey için,beklentiye girmeyin.

Beklemediğiniz sonuçlar doğabilir...

Eski Cumhurbaşkanlarından İsmet İNÖNÜ, kızınca;

"Bana çizmelerimi giydirmeyin"dermiş.

Fenerbahçe eski Başkanlarından Aziz YILDIRIM da,

"Beni konuşturmayın"dermiş kızınca

En sevdiğim iki söz...

Gönüldür ,sevdiğine giden deli deli,

veya geri duran insandan.

Ayaklar değil...

"İyi ki" ler biriktirmeli insan ardından.

"Keşke"ler değil...

Kimi ,iğne deliğinden, kimi pencereden

kimisi de, çatıya çıkıp bakar dünyaya.

Herkesin farklıdır bakış açısı...

Ruh dediğin,gözlerdedir.

İyice bakarsan, görebilirsin...

Atalarının yaptıklarının,veya yapmadıklarının cezasını çekmek.

Ne acı...

Herkes bir hikayedir.

Çoğu yazılmamış,ve okunmamıştır...

Anne ve babalar eğitimci rolüne soyunduklarından beri,

eğitimcilere bakıcılık kaldı...

Herkese lazım olan adalet değil, ahlaktır.

Ahlak olmadan,adaletin adil olacağı şüpheli...

Çocuklarınızla,çocuklarmış gibi konuşmayın.

Büyüklüklerini önce siz kabullenin,

Onlar,zaten büyüdüklerinin farkındalar...

Her çocuk bir emanettir.

Sahip çıkmamak ihanettir..

Kendi işimizi bırakıp,

hakim,öğretmen,sağlıkçı, ve siyasetçi olduğumuz sürece,

hiçbir şey olamayız...

Elli beş yıldır okula giden biri olarak ,hayretle görüyorum ki,

ne kadar da çok şey bilmiyormuşum...

Habil ile kabil de kardeşlerdi.

Ama biri katil, biri maktüldü sonuç olarak...

Hani ,

eskiden Nurdağ'a tırmanan kamyonlar vardı ya,

işte onlar kadar yorgunum...

Eğitim;davranış kazandırma sürecidir sonuçta.

Bu insanda da aynı,hayvanda da aynı.

Bunca yıllık meslek hayatımda gördüm ki;

hayvanı eğitmekten daha da zormuş,

insanı eğitmek...

Bir cahilin eğitimci olması,felakettir.

Bir eğitimcinin cahil olması, büyük  felakettir...

Şu "Psikoloji "kelimesini  kullandığımız kadar,

"Ahlak" kelimesini kullansaydık,

toplum olarak psikolojimiz bu kadar bozulmazdı...

Doksanlı yıllarda,

sistemin yanlış politikalarından dolayı yetiştiremediğimiz çocuklarımız,

şimdilerde birer anne ve baba oldular.

Ve koskoca bir nesil, onlara emanet....

Özelinizi orta yere dökecek kadar değersizleştirmişseniz eğer,

kişiliğiniz de değersizdir...

Sevdiklerinizle siyaset ve spor tartışmayın.

Kaybedersiniz...

Çocukluğumdaki kahramanlar ,vicdanlıydılar.

Ve onlar öldü.

Vicdan da...

Herkesin adalete ihtiyacı olmayabilir.

Ama her kesin ahlaka ihtiyacı vardır...

Üniversite sınavlarındaki başarımız,

İlkokulda aldığımız eğitimle doğru orantılıdır...

İyi bir ilkokul öğretmeni demek,

hayata bir adım önde başlamak demektir.

Doğru başlangıçlar,

doğru sonuçlar doğurur...

Plastikler;

doğada binlerce yıl yaşıyormuş.

Bundan mıdır ki,

plastik ameliyatlara ilgimiz...

Sevilmektir kutsal olan,

Sevmek ise ibadet...

Aşırı şüphecilik

güven erozyonuna dönüşür...

Şişirilmiş başarılar,

sönmüş balonlara dönüşür...

Hayatımızı mahveden, dayatmalardır.

Bu dayatmalar olmasa,

hayat seyrini bulur...

Uzmanların dediği hiç bir şey yapılmamalı.

Çünkü hiçbir uzman, kendi dediğini yapmaz.

Annelik ve babalık dahil,

her şey yeniden güncellenmeli...

İki kişinin bildiği, sır değil, nasırdır.

Gün gelir ,basar dururlar...

Nazınız da, kavganız da,

kalsın yatak odanızda...

Susayınca iç,

Acıkınca ye,

Sıkılınca gez,

Kendini sev,

Ve ölüme inan...

Gelişmekte olan çocuğunuza neyi yakıştırırsanız,

o ,ona dönüşür...

İki çeşit öğretmen vardır.

1-Okula gidenler.

2-Eğitim verenler.

Zeki insanın zararı kendine olur.

Ama aptalların zararı, çevresinedir...

"Ben, seni ,beni sevebilme ihtimalini sevdim" der şair.

Yani, sevilmeyi seviyoruz.

Sevmeyi değil.

Yeteneklerini ve zekanı,

yaşadığın coğrafya belirler..

Sevenlerimizin yanında incitilmek,

gri lekeler bırakır ruhumuzda.

Bizi acıtan yaralar,

sevdiklerimizden aldıklarımızdır...

Güzel davranışlarımız bizi yüceltir,

çirkinliklerimiz ise;

sevenlerimizi aşağılar..

Sadece kendimiz değiliz hiçbirimiz.

Biraz anne, biraz baba,

çokça da toplumun parçalarıyız..

Daha kaç defa göreceksin yanındakini,

kaç defa daha bakacaksın gözlerine sevdiğinin.

Kaç defa duyacak sesini,kaç  gece uyuyacaksın koynunda.

Biliyor musun ki,

daha kaç gün gezdireceksiniz çocukları beraber.

Bir varmışsın. Bir yokmuşsun.

Üzme,üzülme...

Ağacı çürüten,

dışardan aldığı darbeler değil,

kendi içindeki kurdudur...

Senin kusurlarını söyleyebilmem için,

benim kusursuz olmam gerekir.

Kibir,

ayağının altına koyduğun sabun gibidir. 

Binalarda olduğu gibi,

ilişkilerde de sağlam temeller olmalı...

Şimdiki aklım olsaydı ,öyle yapmazdım.

Ama öyle de yapmasaydım, şimdiki aklım olmazdı.

"Göbekli tepe", ve "Navala çolé,"

onbinlerce yıl öncesinin tasarım atölyesidir.

Ne yapacaksan, şimdi yap.

Yarın geç olabilir...

Oruç dediğin,

gündüzleri aç kalıp,

akşam intikam almak değildir...

Aptallar olmasaydı eğer,

akıllılar sefil perişan ölürlerdi..

"Etiyopya" ile ,"Ütopya'" yı karıştırırdım hep eskiden.

Haklıymışım meğer.

İkisi de ,ha var, ha yok...

Adamın biri ,o kadar fakirdi ki,

paradan başka hiçbir şeyi yoktu...

"batılı olma," veya "doğuda kalma "savaşı vereceğimize,

kendimiz olmayı denesek ya...

Hiçbirimiz kendimiz değiliz.

Birilerinin birşeyleriyiz.

Sen şimdi evlendin ya.

Artık kendin için değil,

kurduğun şirket için yaşarsın.

Kolay gelsin...

Kadın, 

erkeğini ya rezil eder,ya da vezir.

Üçüncü yol ise; filozof...

Çocuklarımızı o kadar çok seviyoruz ki;

Yaşamalarına izin vermiyoruz...

Psikolojide var mıdır bilmem.

Ya da herhangi bir dinde.

Yaşadığını yaşatmak...

"Adolf "mu kötü öğretmendi.

Yoksa , "Ne ettin yahu "mu iyi bir öğrenci.

Mesela ben, "otuz yedi "yıldır

dokunduğum çocukların yürekleri hürmetine yaşadığımı bilmezdim.

Ve ben daha çok yüreğe dokunmak isterdim...

Rehber öğretmenler ,ederlerdi bir zamanlar ,

öğrencilere rehberlik ,

öğrencilerin ,

rehber öğretmenlere rehberlik ettiği günlere geldik.

bottom of page