top of page

     “de” AYRI YAZILIR…

 

Yıllarca “de”yle bozdum kafayı ben.

Her “de” ekiyle  karşılaştığımda  manyakça bir  şüpheyle  acaba ayrı yazılmış mı diye bakmaktan geri durmadım her seferinde .

Ve çok katıyımdır bu konuda. Hiç affedici davranmadım .

Uyardım her seferinde “ “de” ayrı yazılıııır” diye.

 Ve itiraf edeyim ki o “de” yi bitişik yazan şahıs en az lise mezunuysa  bile– ki çoğu üniversite mezunudur- çok ayıplamışımdır…

İşin başka bir boyutu da ,bu bendeki “de” takıntısının,  zamanla simetri hastalığına dönüştüğünü fark ettim.

Ya da ne bileyim , belki de simetri hastalığı  zamanla “de” takıntısına dönüşmüştür bende.

Şimdi bir de bu konuya girmeyelim  rica ederim..

Çocuklarımla dışarıya bir yerlere gidecek olsam , restoran olur, pastane olur, misafirlik olur, bir davet olur, çocukların gözü hep üzerimde olur .

Benim se gözlerim duvardaki saatte olur, tabelada olur ,posterde olur, tablolarda olur…  

Eğik durmalarına dayanamam. Kalkar düzeltirim.

Masadaki peçetelik, tuzluk, biberlik, ,tabak, çanak, çatal ,kaşık mutlaka belli bir düzen içerisinde  olmalılar.

Makam masasındaki kalemlik, isimlik, delgeç, zımba filan birbirine yan bakmamalı.

Kitaplıktaki kitaplar boy sırasına göre dizilmeli, asla sırayı bozmamalı.

Dağınık durmalarına dayanamam…Düzeltmeye çalışırım.

Ben düzeltmeye yeltenirim ,çocuklar “babaaa!!! “ der, ve ben de  azarlanmış bir çocuk gibi toparlanırım, ama aklım kalır orda ,fırsat kollarım yine de düzeltmek için..

Her ne kadar  bazı şeyler ayrı gibi dursa da ,ayrı değiller aslında.

Misal;

ayla güneş, gül le diken, kaş la göz, güfteyle beste, etle tırnak, ben le sen.

Ama şu gerçek var ki; “de” ayrı yazılır.

Bende  "de"yi hep ayrı yazarım.😋

bottom of page